Temiz Giysi Kampanyası, tekstil işçilerinin çalışma koşullarını iyileştirmek ve tekstil sektörünü daha sürdürülebilir yapmak için mücadele eder.
Hızlı moda, düşük üretim maliyetleriyle büyük kar sağlamayı hedefleyen satış politikasıdır. Hızlı Moda felsefesi ile markalar tüketicilere yeni trendler adı altında ihtiyacından fazla ürün satarak üretimi çoğaltığı gibi karını da maksimize eder. Dünyanın en büyük moda markaları bu satış politikasını benimser. Üretimlerini dünyanın yoksul ülkelerinde gerçekleştirir, dünyanın zengin ülkelerinde satış yapmayı hedeflerler. Hızlı moda ürünleri bol ve çeşitli görünür, çabuk yıpranır, tüketim hızlı çok yüksektir ve piyasaya sürekli ürünler sürülür. Üretim hem bu hıza yetişmesi hem de ucuza mal olması için moda markaları dünyanın her yerine yayılmış tedarik zincirleri oluşturur. Bu hızlı üretim ve tüketim çevre ve toplum üzerinde yıkıcı etkileri vardır. Tekstil sektöründe kayıt dışı çalışmanın yaygınlığı bu sonuçlardan biridir.
Tedarik zinciri bir ürünün üretiminden nihai tüketiciye ulaşmasına kadar olan süreçte yer alan tüm aşamaları ve bu aşamalarda yer alan aktörleri kapsar. Satın aldığımız herhangi bir ürünün görünen yüzü olan mağaza ve almayı tercih ettiğimiz markanın yanı sıra ürünün üretildiği fabrika, hammadde tedarikçisi, fasoncu gibi tedarik zincirinin çeşitli basamakları bulunur. Böylece her bir giysimiz evlerde, merdiven altı atölyelerde, fabrikalarda, irili ufaklı yüzlerce işyerinde dikiş makinelerinin, ütülerin başında çalışan binlerce işçinin elinden geçerek satış noktasına gelir. Tedarik zincirinin halkaları arttıkça üretim ucuzlar, kayıt dışı çalışma artar ve çalışma koşulları zorlaşır.
Bir giysinin üretiminde, tedarik zincirinde yaşanabilecek olası hak ihlallerinde markaların, üreticilerin, markaların menşei hükümetlerinin, eğer üyesi ise Avrupa Birliği’nin, üretici ülkelerin hükümetlerinin sorumluluğu vardır. Ülkeler gerekli denetimlerle, etkin yasa uygulamalarıyla, cezai yaptırımlarla hak ihlallerinin önüne geçmelidir. Tedarikçiler ve üreticiler işçilerine sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı sunmalı, işçilerin hakları gözetilmelidir. Markalar tedarik zincirlerinin her adımını denetlemeli ve her adıma hakim olmalıdır. Markalar, tedarik zincirlerinin şeffaf bir biçimde açıklayarak ürünlerinin yapımında herhangi bir hak ihlali yaşanmadığını garanti edebilmelidir. Nihai üründen en fazla kar eden en fazla sorumluluğu olan kurumdur.
Markalar tedarik zincirlerinde şeffaflığı sağlamak için tedarikçi bilgilerini paylaşmalı, bağımsız denetimler gerçekleştirerek sonuçları raporlamalı, sürdürülebilirlik ve etik ilkeleri benimsemeli, tüketicileri bu konularda bilgilendirmeli ve açık bir diyalog yürütmelidir.
Tüketiciler olarak şeffaf bir tedarik zinciri için bize düşen en önemli sorumluluk, sorgulamaktır. Tüketim davranışımızı, neden tükettiğimizi;ne giydiğimizi, giydiğimizin nerede ve nasıl üretildiğini sorgulayabiliriz. Bize sorgulamadan tüketmemizi söyleyen seslere inat, sorgulayabilir ve cevap arayabiliriz.
Sürdürülebilirlik hem çevresel hem de sosyal açıdan uzun vadeli, adil ve güvenli çalışma koşullarının sağlanmasıdır. Bu, sadece üretimin doğaya zarar vermeyen yöntemlerle yürütülmesini değil aynı zamanda işçilerin adil ücretler almasını, güvenli ortamlarda çalışmasını ve sendikal haklarını kullanabilmesini içerir. Birçok marka yalnızca çevre odaklı bir sürdürülebilirlik politikası yürüterek işçi haklarını göz ardı etmektedir. Ancak sürdürülebilirlik hem işçilerin refahını hem de çevrenin korunmasını hedefleyen bütünsel bir yaklaşımdır. Tekstil sektörünün sürdürülebilir dönüşümü hem sektörde çalışan işçilerin sağlıklı, güvenli koşullarda çalışmaları ve adil bir ücret almalarıyla hem de üretimin neden olduğu çevresel yıkımın etkileriyle mücadele edilmesiyle mümkündür.
Yeşil aklama, markaların çevre dostu olmadıkları halde tüketicilere sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılık konusunda yanıltıcı bir izlenim vermek için kullandıkları bir pazarlama taktiğidir. Kamuoyunu yanıltarak çevreye ve işçi haklarına zarar veren uygulamalarını gizlerler. Özellikle moda sektöründe sıkça görülür. Markalar, “sürdürülebilir moda” veya “organik malzemeler” gibi etiketler kullanarak işçi haklarına ve çevreye zarar veren üretim süreçlerini göz ardı ederler.
Markalar, tüketicilerin baskılarıyla tedarik zincirleri ile ilgili davranış kuralları oluştururlar. Bunlar tedarikçilerin işçi haklarına saygı göstermesi ve insan onuruna yakışır çalışma koşulları sağlaması için belirlenmiş ilke ve standartlardır. Bu kurallar, uluslararası çalışma normlarına dayalı olup, işçilerin güvenli bir ortamda adil ücretlerle, makul çalışma saatlerinde, sosyal güvence altında çalışmasını gerektirir. Ayrıca, sendikalaşma ve toplu pazarlık yapma hakkı gibi işçilerin temel haklarına da saygı gösterilmesini öngörür. Bütün markaların bu davranış kurallarını geliştirip kamuoyuna bir taahüt olarak sunmalıdır.
Kayıt dışılık, işçilerin yasal olarak tanınmadığı ve iş güvencelerinden mahrum bırakıldığı bir çalışma biçimidir. Kayıt dışı işçiler, asgari ücretin altında çalışmak zorunda kalır, sosyal güvenlikten yararlanamaz ve hastalık, iş kazası gibi durumlarda korunmasız kalırlar. Bu durum, işçilerin uzun saatler güvencesiz ve tehlikeli koşullarda çalışmasına neden olurken, sendikal haklarını da kullanmalarını engeller.
Yaşam ücreti, bir işçinin yasal çalışma saatleri çerçevesinde alması gereken ve insan onuruna yakışır bir yaşam sürdürebilmek için yeterli olacak ücrettir. İşçilerin yeterli ve dengeli beslenmelerini sağlayacak yiyecek, güvenli ve sağlıklı konut, temel sağlık hizmetleri ve ilaç masrafları, çocukların eğitim masrafları ve materyalleri, işe ve diğer temel yerlere ulaşım masrafları ile beklenmedik durumlar veya gelecekteki ihtiyaçlar için küçük bir birikim gibi temel ihtiyaçlarını karşılamalarına yetecek şekilde olmalıdır.
Yasal olarak işçi haklarına yönelik ihlallerden öncelikle fabrika sahipleri sorumludur. Bu kişiler, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, adil ücretlerin ödenmesi ve işçi haklarının korunması için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Ancak markalar da en fazla karı elde edenler olarak tedarik zincirlerinde, tedarik ettikleri ürünlerin nasıl üretildiğini denetlemek ve işçi haklarını korumakla yükümlüdürler. Avrupada yeni çıkan mHRDD yasaları da markaları yasal olarak sorumlu tutuyor. Özetle hem fabrika sahipleri hem de markalar işçi haklarına yönelik hak ihlallerinden sorumludurlar.
Tekstil işçileri için güvenli ve adil çalışma koşulları sağlanabilmesi, birkaç temel unsurun bir araya gelmesine bağlıdır. İşçilere yaşam ücreti ödenmesi, onların insan onuruna yakışır bir yaşam sürmelerini sağlar. Aynı zamanda, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine dikkat edilmesi, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesinde kritik rol oynar. Fabrikalarda çalışan işçilerin kayıtlı ve güvenceli bir şekilde istihdam edilmesi, sosyal haklarını ve emeklilik gibi güvencelere erişimlerini sağlamalıdır. Bununla birlikte, düzenli denetimler, uygun çalışma saatleri ve sendikal örgütlenme haklarının korunması, işçilerin daha sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmasını garanti eder.
İşçiler, haklarını korumak ve çalışma koşullarını iyileştirmek için öncelikle örgütlenme ve sendikal haklarını kullanma yoluna gitmelidirler. Sendikalara katılmak, işçilere toplu pazarlık yapma ve haklarını savunma gücü verir. Ayrıca, işçiler haklarını bilmeli ve hangi yasal korumalara sahip oldukları konusunda bilinçlenmelidir.
Temiz Giysi Kampanyası’nın Acil Eylem Mekanizması, tekstil sektöründeki işçi hakları ihlallerine hızlı müdahale etmek ve çözüm bulmak amacıyla kullanılan bir sistemdir. Bir fabrikada işçiler, ücret ödenmemesi, kötü çalışma koşulları veya sendikal faaliyetlerin engellenmesi gibi hak ihlalleri yaşadığında Temiz Giysi Kampanyası’na başvurur. Başvuru değerlendirildikten sonra “Acil Eylem” olarak tanımlanır ve öncelikle ilgili markaya ihlali bildiren bir mektup gönderilir. Eğer marka sorunu çözmezse, Temiz Giysi Kampanyası, 278 örgütü kapsayan Clean Clothes Campaign Network ile işbirliği yaparak kamuoyu oluşturmak ve baskı uygulamak için kampanyalar düzenler.
Fabrikalarda hak ihlallerine uğrayan işçiler ve fabrikalarda örgütlenme önüne sorunlar yaşayan Sendikalar Acil Eylem Mekanizmasına başvurabilirler.
Temiz Giysi Kampanyasının çalışmalarını aşağıdaki şekillerde destekleyebilirsiniz.
Düzenli bağışçımız olun! Linkteki hesap bilgilerimize düzenli bağış yaparal etkimizin artmasına katkı sunabilirsiniz.
Gönüllümüz Olun! Ayda belli bir süre ayırarak çalışmalarımıza gönüllü olarak dahil olabilirsiniz.
Kampanyalarımıza destek olun! Kampanyalarımızı ağlarınızda paylaşarak daha çok insana ulaşmamıza yardımcı olabilirsiniz.