Markalar ve 38 dolarlık hayatlar

Hava-iş greve gitti, bir takım çevreler greve katılım olmadığını söylerken neredeyse zil takıp oynayacaklar! Doğru olmadığı halde yayıma sokulan bu bilginin yanında grevi yasa dışı ilan etme çabası da cabası! En temel demokratik hak olan örgütlenme özgürlüğünün olmadığı ya da bu hakkın kullandırılmadığı yerlerde ne mi oluyor? İnsanlar ölüyor! Bangladeş’de 24 Nisan’da çöken Rana Plaza’da 1127 işçi hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı. Bangladeş, Pakistan, Vietnam gibi insan emeğinin sömürüldüğü, işçilerin can güvenliğinin hiçe sayıldığı ülkelerdeki ilk facia değil bu. Bangladeşli işçiler aylık 38 dolar karşılığında büyük markalara üretim yapıyorlar. Evet, hepi topu 38 dolar!

MARKALAR İŞÇİ SEVMEZ…
C&A, KIK ve Wal-Mart, Bangladeş’de 24 Kasım 2012’de 112 işçinin yanarak öldüğü Tezreen fabrikasında, Almanya’nın düşük fiyatlı ürünleri satan KIK 11 Eylül 2012’de Pakistan’da 300 işçinin öldüğü Ali fabrikasında üretim yaptırıyordu. Zara ise 26 Ocak’ta 7 kadın işçinin yanarak can verdiği Smart Fashion fabrikasında… 3’ü 17 yaş ve altında çalışan çocuk işçilerdi. Rana Plaza enkazının altından da Zara, Benetton, C&A, KIK, Wal-Mart gibi tanınmış markaların ve bir Türkiyeli firmanın, LC Waikiki’nin etiketi çıktı. Birçoğu orada üretim yaptırdığını kabul etmezken devreye giren Temiz Giysi Kampanyası (Clean Clothes Campaing-CCC) firmaları sıkıştırarak sorumluluk almaya zorluyor.

TEMİZ GİYSİ KAMPANYASI (CCC)
Temiz Giysi Kampanyası (Clean Clothes Campaign- CCC), küresel tekstil ve spor giysisi endüstrilerinde çalışan işçilerin güçlenmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele ediyor. Avrupa’nın 16 ülkesinde var olan, dünya çapında 250 sivil toplum örgütü, işçi hakları savunucucu örgüt ve sendika ile çalışan bir tüketici ağı. Sosyal medya üzerinden örgütlenen bu kampanya sosyal medyayı çok etkin kullanıyor. Aralarında Abercrombie & Fitch, Carrefour, Esprit, H&M, Mango, Marks & Spencer, Tommy Hillfiger, Calvin Klein, Tchibo gibi isimlerin bulunduğu 32 markayı, Bangladeş Yangın ve Bina Güvenliği Anlaşması’nı imzalamaya ikna etti. Tezreen faciasından sonra hazırlanan bu anlaşma ile firmalar ölümlerde sorumluluk almaya çağırılıyor. Üretim alanlarının denetimine haziran ayında başlanacak.

SOSYAL MEDYANIN GÜCÜ
Bütün bu bilgileri bize veren, Temiz Giysi Kampanyası’nın Türkiye Koordinatörü Nuran Gülenç… Kendisi sendika kökenli bir aktivist. Rana Plaza faciasının ardından LC Waikiki’ye yazdığı açık mektuplar sosyal medyada büyük ses getirince firma yetkilileri Gülenç’i görüşmeye çağırdılar ve anlaşmayı imzalayacakları yönünde işaret verdiler.  LC Waikiki bu imzayı atarsa Türkiye’de bir ilk olacak! Gülenç, Adidas’ın üretim yaptırdığı Endonezya’daki fabrika iflas edince alacaklarıyla ortada kalan 3 bin işçinin hakları için verilen uzun mücadeleyi anlatıyor ve ekliyor, “Mücadelemiz sonucu orada üretim yaptırdığını kabul etmeyen Adidas sonunda işçilerin 1.8 milyon dolar’ını ödemeyi kabul etti. Tüm firmaları tedarik zincirlerini açıklamaya çağırıyoruz. Nerede üretim yaptıklarını görelim ki, denetleyebilelim!”
Kampanyada yer alan Mehmet Tarhan da şu çağrıyı yapıyor: İnsanları, işçileri sömüren, onların can güvenliğini sağlamayan hiçbir markayı giymemeye çağırıyoruz!

aksam.com.tr den alıntıdır.

Yorum Yap