Mango, Wallmart ve Hepimiz İçin Adalet

24 Nisan 2013 Çarşamba günü, Bangladeş’te pek çok hazır giyim fabrikasının bulunduğu Rana Plaza çöktü ve içerisinde çalışan işçilerden 1133’ü hayatını kaybetti. Binlerce işçi yıkıntıların altında kalarak hayat mücadelesi verdi. Saatlerce kurtarılmayı bekleyen pek çok işçi hayat boyu sürecek sakatlıklara neden olacak şekilde yaralandı. Bu felaketin sonrasında yüzlerce çocuk ana babasız ve pek çok aile açlık ve onarılması güç acılarla yüz yüze kaldı.Bu önlenebilir felaketin ardından dünyanın her yerinden milyonları aşan sayıda imzacının katılımı ile yapılan bir kampanyanın sonucunda yetmişten fazla uluslararası marka Temiz Giysi Kampanyası’nın inisiyatifi ve Bangladeşli ve uluslararası kurum ve sendikaların katılımı ile hazırlanan “Bangladeş Yangın ve Bina Güvenliği Protokolü” ne imza attılar1. Ve bu konuda uygulamaya geçmek üzere tüm katılımcılarla bir eylem planı hazırlandı. Bu plan tüm diğerleri ile beraber markalar sorumluluklarını yerine getirmedikleri için ölenlerin yakınlarına yaralanan ve sakat kalanlara tazminat hakkını da içeriyordu. Ancak 2011 de net geliri 15.6 milyar doları aşan Wallmart ve 2013 yılı için 1.932 milyon Euro ciro bekleyen Mango ve de Benotton, Bangladeş’te ayda 38 dolara kendileri için çalışan işçilerin tazminatlarını ödeme konusunda ayak sürümeye başladılar. 12 Eylül’de Cenevre’de tazminatlarla igili olarak gerçekleştirilecek toplantıya gelip gelmeyecekleri konusunda bir ses vermiyorlar. Bu kazada yakınlarını kaybetmiş insanlar, ana babalarını bu olayda yitirmiş çocuklar için daha karanlık bir gelecek demek. Yaralandıkları ve sakatlandıkları için çalışamayan ve çalışamadıkları için artık hiç bir gelire sahip olmayan işçilerin kiralarını ödeyemedikleri için evlerinden atılmaları demek. Zaten acı yokluk içinde olan insanların haklarının bir kez daha gaspedilerek daha fazla acı ve yoksulluğa mahkum edilmesi demek. Ödenmesi gereken tazminatlar da “gönlünüzden ne koparsa” şeklinde düşünülebilecek bir hayırseverlik faliyeti değil, işçiler ve yakınları için uluslararası anlaşmalarla tanınmıi bir hak.

Şimdi “Türkiye’de işçi mi yok niye Bangladeş’li işçiler ile uğraşıyorsun” diye sorulabilir? Türkiye hazır giyim açısından hem üretici hem de tüketici ülke konumundadir. Yani hem uluslararası markalara büyük miktarlarda üretim yapar hem de bu markaları hem “yerli markaları” büyük miktarlarda tüketen bir genişleyen “Pazar” konumundadır. Bu arada “yerli” diye bildiğiniz pek çok marka Bangladeşte üretim yapmakta ve karına kar katmaktadır. İşte bu yüzden Bangaldeşli işçilerin meselesi Türkiyeli işçilerin meselesidir. Hatta dayanışmadan da öte bir kader birliği meselesidir. Zira Bangladeşli işçiler 38 dolara çalıştığı müddetçe Türkiyeli işçinin tepesindeki patron “Bangladeşe giderim” sopasını sallamaktadır. Bangladeş’te ve benzer yerlerde olmayan işçi sağlığı iş güvenliği tedbirleri “maliyet düşürme” hesabına katılarak düyanın diğer yerlerindeki işçilerin sağlıklı ve güvenli bir işyerinde çalışma haklarının budanmasının bir bahanesi haline getirilmektedir. Yani ücretlerde ve koşullarda dibe doğru bir yarış sözkonusudur.Bu durum Ağustos ayında Türkiyede kaybettiğimiz en az 147 işçi ile Rana plazada hayatını kaybeden 1133 işçinin kader ortaklığına işaret etmektedir.

Yapabileceğimiz Birşey Var mı?

Evet var. Hepimiz Bangladeş’te üretim yapan hem uluslararası hem “yerli” markaların “tüketici”leriyiz. Bugün bu durumun işe yarayacağı gündür. Türkiye Temiz Giysi Kampanyası 11 Eylül’de tazminatlar için kılını kıpırdatmaya yanaşmayan Mango’nun İstiklal Caddesi’ndeki mağazasının önünde saat 19:00’da eyleme çağırıyor.Ve evet bu, dünya çapında gerçekleşen eylemlere önemli bir katkı. Zira Türkiye Avrupadaki krizin de etkisiyle Mango’nun “en iyi performans ülkesi”. Ama bunun ötesinde bu eylemle Bangladeş’te Rana Plaza’da ana babasını, yakınlarını kaybedenler için adalet istemek, burada hayatını kaybeden işçiler, Punto Deri’de sendikal hakları için mücadele eden işçiler ve hepimiz için adalet istemek demektir.

Türkiye Temiz Giysi Kampanyası’nın çağrısı sonrası Türkiyeli bir marka olan LC Waikiki de bu protokolü imzalayarak diğer 70 uluslararası marka arasında katıldı.

birgun.net sitesinden alınmıştır.

Yorum Yap